HER DERDE DERMAN

 

YUMURTA AKI....

Hiçbir zaman bunu kullanmak gerekmeyeceği düşünülür, ama gerektiğinde...

Yumurta akı kullanılarak yanıklar basit ve etkin biçimde tedavi edilebilir.

 

Bu yöntem itfaiyecilerin eğitimi sırasında ders olarak verilmiştir

 Bir yanık meydana geldiğinde, kapsadığı alan ne olursa olsun ilk yardım, etkilenen alanı sıcaklık azalıncaya ve deri tabakalarını yakmayı bırakıncaya kadar soğuk suyun altına tutmak ve sonrasında bu bölgeye yumurta akı uygulamaktan oluşmaktadır.

Bir kimsenin elinin büyük bir kısmı kaynar su ile yandığında, duyduğu büyük acıya rağmen elini soğuk su musluğunun altına tutmuş ve sonrasında 2 yumurta kırmış, aklarını ayırmış ve çırpmış ve elini içine daldırmıştır.

Eli o denli yanmış durumdadır ki yumurta akı uygulanır uygulanmaz derisi kurumuş ve yumurta akı bir film tabakası oluşturmuştur.

 Daha sonra bu kişi yumurta akının doğal bir kollajen (bir tür albüminoid) olduğunu öğrenmiş ve en az bir saat boyunca eline tabaka üzerine tabaka gelecek şekilde yumurta akı uygulamıştır. Öğleden sonra hiçbir acı duymaz olmuştur. Ertesi sabah yanık bölgesinde nerdeyse belirsiz bir kırmızımsı leke kalmıştır. Elinde sürekli ve feci görünüşlü bir yara izi kalacağını düşünürken 10 gün sonra geride hiçbir yanık izi kalmamış ve hatta deri eski normal rengine yeniden kavuşmuştur!

 Yanan bölge yumurta akında mevcut ve aslında vitamin dolu bir plasenta (etene) olan kollajen sayesinde tamamen yenilenmiştir.

 



KİRAZ:
Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla tezgahlarda yavaş yavaş yerini almaya başlayan kirazın faydalarını Prof. Turan Karadeniz böyle açıkladı.

Prof. Dr. Turan Karadeniz, kirazın böbrek dostu olduğunu, kanı ve vücuttaki zehirli maddeleri temizlediğini söyledi. Karadeniz kirazın faydalarını şöyle anlattı: "Kiraz ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Yapısındaki kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla dolaylı olarak zayıflamaya yardımcı. Suyunun yüz ve boyun kısımlarına sürülmesinin kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor. Ağrıların dindirilmesinde aspirinden daha etkili. Menopoz dönemindeki şikayetleri de azaltıyor.''

 


TUZ VE ÖNEMİ..............acaba...................tuz ve önemi

 

Konu:  Tuzun önemi

Buyurun bakalım ....

Hadi bakalım..! Senelerce bizlere  yumurta yedirmedi bu herifler,  şimdilerde de  tuz'u kesmiştik  bıçak gibi..? Tevekkeli değil  kramplar fazlalaştı... Ben günaşırı 1 yumurta ve tereyağ tüketiyorum. Bu günden tez'i yok  tuz'a da kat'i dönüş yapıyorum...  haberiniz ola..! Ölümümüz varsın TUZ dan olsun.  İşte bu kadar..!

Tuzsuz diyet daha mı riskli?

Yıllar önce Dr. Mehmet Öz, ülkemizde konuk olduğu bir TV programında uzak durulması gereken 3 beyazı şöyle tarif etmişti: Un, şeker ve süt!

Önce şaşırmış, sonra tuz yerine süt demesini heyecanına ve kırık Türkçesine yormuştum. Çünkü 3’üncü zararlı beyazın tuz olduğundan hepimiz çok emindik. Tansiyonu yüksek hastaya ilaç başlamadan önce mutlaka tuzsuz diyet önerirdik . Bu görüş hala hekimler arasında revaçta olmakla beraber, yeni görüşler tam tersini savunuyor.

Özellike asit detoksu üzerine çalışmalar yürüten Calvin Newstead gönderdiği e-mail’de tuzla ilgili bilinenlerin çok yanlış olduğu savında.

Yaşamın en temel ögeleri

1. Oksijen 2. Su 3. Tuz 4. Potasyum 5. Egzersiz 6. Yağlar

1 - Kimse bunlar olmadan yaşayamaz.

Tıp su ve tuzun diyet olarak alımını gözardı ederken, bir yandan da serum verir. Serum dediğimiz şey ise su ve tuzdan oluşur.

2. Sağlıksız kişiler az su içer ve vücutta adeta kuraklığa yol açan diüretik, kafein ve alkol v.b. kullanırlar

3. Vücudumuzda hücre dışındaki tuz oranı okyanustaki su/tuz oranına çok yakındır .

4. Ortaçağ’da insanlar tuzdan yoksun bırakılarak korkunç ölümlere maruz kalıyordu.

5. Anne rahmindeki bebeğin çevre ortamı su ve tuzdan oluşur..

Öncelikle, rafine tuzla deniz tuzu arasında çok fark var. Deniz tuzunda bulunan 80 elementten bazıları:

% %

Klor 50.90 Çinko .00275

Sodyum 33.00 Bakır .00195

Sülfür .820 Manganez .0018

Magnezyum .441 Alüminyum .0095

Potasyum .227 Silikon .052

Kalsiyum .128 Karbon .049

Demir .012

Alzheimer’e yol açtığı bilinen ve vücutta bulunmasının hiç bir yararı saptanmayan Alüminyum’u bir tarafa bırakırsak, diğer elementlerin hemen hepsi kemik yapısından enerji üretimine, kansızlıktan bağışıklık sistemine pek çok yaşamsal süreçte gerekli.

Deniz tuzunun yararları ve hayati fonksiyonları :


1. Tuz düzensiz kalp atımının en etkili önleyicisidir. Yüksek tansiyona yol açtığına ilişkin yanlış kanının aksine, su ile birikte tansiyonu düzenlemekte önemli role sahiptir. Önemli olan oranlardır. New York Albert Einstein Tıp Okulu Epidemiyoloji Bölüm Başkanı Dr. Michael Alderman, araştımalarının sonucunda tuzsuz diyet yapanların zamansız ölüm riskinin daha fazla çıktığı iddiasında.

2. Tuz, özellikle beyin hücreleri olmak üzere vücuttan asidin uzaklaştırılmasında hayati işlev görür. Asidin kanser ile ilişkisi nedeniyle kanserden korunmada da deniz tuzunun çok etkili olduğu iddia ediliyor.

3. Tuz, kan şeker düzeyini dengelemekte hayati önemdedir. Diyabetli hastalara gerekli bir elementtir.

4. Hücrede hidroelektrik enerji üretimi için gereklidir.

5. Doğum anından ölüme kadar sinir sistemi hücrelerinin iletişim kurmaları ve beynin çalıştığı her anda bilgi işlemek için gereklidir.

6. Besin parçacıklarının barsaktan emilimi için gereklidir.

7. Akciğerlerin mukus ve balgamdan temizlenmesinde etkilidir.

8. Sinüslerin temizliğinde etkilidir.

9. Uykuyu düzenler. Doğal bir hipnotiktir.

10. Kas kramplarının önlenmesinde önemlidir.

11. Uyku esnasında ağızdan salya akmasını önler. Aşırı salya tuz eksikliğine işaret eder.

12. Sağlam bir kemik yapısı için gereklidir. Tuz ve su eksikliği kemik erimesinin ana nedenleridir.

13. Dile tuz koymak ısrarlı kuru öksürüğü keser.

14. Gut ve artritin önlenmesinde önemlidir.

15. Cinsellik ve libidoda önemlidir.

16. Bacak ve uylukta varis ve örümcekağsı damarlanmayı önler.

17. Aşırı tuz eksikliği ölümcül su intoksikasyonuna (zehirlenmesine) yol açabilir.

Mehmet Öz’ün dili mi sürçmüştü bilmiyorum ama tuzsuz diyet konusunu yeniden gözden geçirmekte fayda var.

Mucize etkisi olan 14 besin Burada:
SÜT:
Bilim adamlarının listesinde olmazsa olmazlar arasında sayılıyor. Kanser önleyici özelliği artık bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Çocukların gelişimi için ise mucize etkileri var.

FAYDALARI;
 Sindirim sistemini düzene sokar.
 Büyüme ve gelişmeyi destekler.
 Dişleri korur ve çürükleri önler.
 Hücre ve doku oluşumunda rol alır.
 Saç ve tırnak oluşumunda rol alır.
 Yaraların çabuk kapanmasına yardımcı olur.
 Kilo kontrolü kolaylaştırır.
 Beynin gelişiminde ve çalışmasında faydalıdır.
 Hücreleri onarır.
 Kemikleri sertleştirir.
 Bağışıklığı güçlendirir.
 BİRKAÇ TAVSİYE

* Dirsekleriniz sertleşerek kurumaya başladıysa; bir parça pamuğu sütle ıslatarak dirseklerinize sürerek 15 dakika bekletin. Bu uygulamayı bir hafta tekrarlayın. İpek gibi pürüzsüz dirseklere sahip olacaksınız,

* Pürüzsüz bir cilt için: Cildinizi temizledikten sonra süte batırdığınız bir parça pamukla silin, sütü cildinize iyice yedirdikten sonra 4-5 dakika bekleyin Ardından cildinizi ılık su ile durulayın. Bu uygulama cildinizin genç ve pürüzsüz olmasına yardımcı olur,

* Yağlı cilt için; 1 ölçek çiğ süt ile 1ölçek yulaf kepeğini bir kabın içinde karıştırın, bununla yüzünüzü iyice silin, Kısa zaman içinde parlak ve yumuşak bir cilde sahip olacaksınız. Bu karışım 3 gün buzdolabında bekletebilirsiniz.

* Kuru cilt için; 1fincan çiğ süt ile 1fincan gülsuyunu bir kabın içinde karıştırın. Bir parça pamuk kullanarak bu karışımla cildinizi silin. Cilt için iyi bir temizleme sütü elde etmiş olursunuz.

* Karma ciltler için; 1fincan süte 1 küçük salatalık rendeleyerek 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek bir şişeye koyun. Bu da cildiniz için harika bir temizleme sütü olacak.

 

YOĞURT: Bağışıklık sistemini uyarıyor. 40 yaş üstünün çok tüketmesi öneriliyor. Özellikle rejim yapanlarda mucize etkileri var. Yağ yakmayı tetiklediği için normalden daha hızlı kilo verilmesini sağlar.

FAYDALARI
*Zararlı bakterilerin üremesini durdurarak bağırsakların düzenli olarak çalışmasını sağlar.
*Sindirim sistemi çalıştırır mide rahatsızlıklarını önler.
*Şeker hastaları için yararlı bir besindir, kan şekerini düzenleyici etkisi bulunmaktadır.
*Bağırsak düzensizliklerinin giderilmesine, özellikle çocuk ve yetişkinlerde karşılaşılan ishallerin tedavisine yardımcı olur.
*Kanser riskini azaltır, özellikle kolon kanserine karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Vücuttaki kolesterol miktarının azalmasına yardımcı olur, LDL kolesterolü azaltır.
*Kandaki asit baz dengesini sağlıklı hale getirir.
*Rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle iyi ve rahat bir uyku için idealdir.
*Antibiyotik kullananlar, ilacın etkisiyle zarar görebilecek yararlı bakterilerin korunması amacıyla yoğurt yemelidirler.
 
PEYNİR: Kahvaltı masalarının vazgeçilmezi olan peynir, sofralardan asla eksik edilmemeli.
FAYDALARI
*Protein ve kalsiyum açısından zengindir.
*İyi bir B12 vitamini ve fosfor kaynağıdır.
*Peynir de süt gibi iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Süt sevmeyenler için peynir kalsiyum bakımından iyi bir kaynaktır.
*Kemik ve diş olumuşunu güçlendirir
BİR NOT: Kilo ya da kolesterol sorunu yaşayanlar peynirin az yağlı olanı tercih etmeliler. Yağsız beyaz peynir ya da lor en az kalori ve yağa sahip olduğundan riskli gruptakiler için tercih sebebi olabilir, su oranı yüksek yağı az sürme peynirler de tercih edilebilir.
 

KIRMIZI ET: Etin kötü şöhreti ABD'li bilim adamlarının yayınladığı bu liste ile silindi. Çocukların zihinsel gelişmesinde her hafta mutlaka tüketilmesi öneriliyor.

FAYDALARI
*B12 vitamini bulunur. Bu vitamin ise vücut için çok gereklidir. Eksikliği ileriki yaşlarda sıkıntı yaratır.
*Büyümede mucize etkisi vardır. Özellikle çocukların mutlaka tüketmesi gerekiyor.
*B12 vitamini sayesinde sinir hücrelerinin büyümesi ve tamirinde etkin rol oynar.


BALIKETİ: Balıkta herkes için yararlı B, A ve D vitaminlerinden bol miktarda var... İçerdiği koruyucu yağ asidi ile kalp hastalarının sofralarından eksik etmemesi gereken gıdaların başında geliyor.

FAYDALARI
*Balıketi, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir. EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur.
*Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür.
*Şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler
*Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemlidir. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu fazla yaşayan menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlıların balıketini fazla tüketmesi gerekir

HİNDİ ETİ: Hindi eti kırmızı ete göre daha ekonomik, protein açısından da dana etine daha yakın. Bu nedenle de sofrada yeri olması gereken bir besin...

FAYDALARI:
*Hazmı kolaydır; hasta - sağlam herkese tavsiye olunur.
*Piliç eti vasıflarındadır.
*Yaşlanmaya karşı direnç oluşturur...

 

CEVİZ: İçerdiği fosfor ve kalsiyum nedeniyle zihni yorgunluğu giderir, kemik ve dişleri güçlendirir. Potasyum açısından oldukça zengindir. Potasyum, sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gereklidir.

FAYDALARI:
*Demir açısından, oldukça zengin bir besin maddesidir.
*Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde soğuk almış mideye iyi gelir
*Damar sertliğini önler.
*Enerji sağlar.

*Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır
*Verem mikrobuna karşı korur.
*Ceviz yağı, mide ve bağırsakları temizleyerek, yumuşak kalmalarını sağlar.
*Aromatik kokulu yaprakları kabızlığa, iştahsızlığa, kan temizlenmesine ve hazımsızlığa karşı yararlıdır.
*Ciğere, mideye ve dimağa kuvvet verip ağız kokusunu da giderir.
 
FINDIK: Mucize besinler arasında en özel yere sahip... Her gün sadece 25-30 gr fındık yemek, günlük E vitamini ihtiyacının yüzde 100'ünü karşılar.
FAYDALARI
*Çok iyi bir enerji kaynağıdır. Vücuda güç ve enerji verir. Beden ve zihin yorgunluğunu giderir.
*Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek Kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir.
*Kansızlığa iyi gelir. Vücut ve kemik gelişimini destekler. Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocuk için fındık yemeleri çok faydalıdır.
*Cinsel gücü arttırır.
*Varislere iyi gelir.
*Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır.
*Ayrıca, cildi güzelleştirir.

Meyveler Vitamin Deposu

 

ABD'li bilim adamları dünyanın en iyi besinleri listesini hazırlandı. Dut listenin zirvesinde yer aldı... Diğerleri de şunlar;

Dünyanın en sağlık besinleri açıklandı. Dut listenin başını çekti... ABD'li uzmanların hazırladığı listede dut mucize olarak tanımlanıyor. İşte listedeki besinler ve faydaları;

 

DUT: Demir açısından çok zengin, ödem çözücü, idrar söktürücü, bağırsak kurtlarını düşürücü etkisi var. Sadece dut meyvesinin değil yapraklarının da bu özelliği bulunuyor... Yaprakların bir diğer önemli özelliği ise kanamayı durdurması...

BEYAZ DUTUN FAYDALARI;
*Vücuda kuvvet verir, kansızlığa iyi gelir.
*Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı faydalıdır.
*Ateş düşürür.
*Karaciğeri kuvvetlendirir.
*Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
*Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır.
*Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. Mide ve bağırsakları rahatlatır.
KARADUTUN FAYDALARI
*Karadut ise ağız ve boğaz iltihaplarında mucize etkiler gösterir
*Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır.
*Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.
BİR TAVSİYE:  250 gram suya 7 gram dut yaprağı koyup kaynatın... Bu içildiğinde bağırsak kurtlarını döküyor
.
ÇİLEK: Özellikle cilt için çok faydalı ve böbrek intihabına karşı çok etkili... Mucize etkisi ise diş taşlarına karşı...
FAYDALARI:
*Çilek vücuda kuvvet verir.
*Kolesterolü düşürür ve damar tıkanıklığını önler.
*Aynı zamanda çok iyi bir antioksidan olan çilek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı kuruyucudur.
*Sindirim sisteminin düzenli çalışmasına çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını döker, idrar söktürür...
*Kanı temizler.
*Diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir.
*Sakinleştirici etkisi ile tansiyonu düşürür ve stresi azaltır.
*Ateşi düşürür. Romatizma ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.
*Cildi nemlendirir, tazelik ve güzellik verir.
BİR TAVSİYE: Çileği ezerek püre haline getirin. Süt ile karıştırıp bunu cilt temizlemede ve cildi canlandırmada kullanabilirsiniz.

 

BÖĞÜRTLEN: Cilt gençleştirici özelliği var. Böğürtlen hafıza kaybından, mesane taşlarına kadar pek çok hastalığa iyi geliyor. Mucizevî etkisi ise yapraklarında. Yaprakları kaynatılırsa, yaraları iyileştirmede eşsiz bir ilaç...

FAYDALARI:
 *Böğürtlen idrar söktürür.
*Ayaklardaki şişlikleri indirir.
*Yüksek tansiyonu düşürür
*Gözlerdeki zafiyeti giderir.
*Mesane taşlarının düşmesine yardımcı olur.
*Ağız, dil, diş eti ve bademcik giderir.
*Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser.
*Haricen kullanıldığı takdirde ağrıları dindirir, yanıkları iyileştirir.
*Kökü kaynatılıp, suyu içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür


NOHUT: ABD'li uzmanların hazırladığı en yararlı besinler listesinde özel bir yeri var... Kanı temizleme özelliği eşsiz olarak niteleniyor. Özellikle çocuk astımlarında mucize etkileri var. Cinsel isteği artırma özelliği ve anne sütünü artırması ile biliniyor.

FAYDALARI:
*Vücuda kuvvet verir.
*İştah açar.
*Bağırsakları yumuşatır, idrar söktürücüdür.
*Anne sütünü çoğaltan besinlerdendir.
*Östrojen hormonunu dengeler. menopoza karşı faydalıdır.
*Cinsel isteği ve gücü arttırır.
*Öksürüğü keser.
*Damar tıkanıklığını giderir
*Göğüs kanserine karşı koruyucudur.

YEŞİL MERCİMEK: Listedeki mucize yiyeceklerden biri de yeşil mercimek. Anne sütünü artırıyor, kan yapıp, kolestrolü düşürüyor.

FAYDALARI;
*Besin değeri oldukça yüksek olan mercimek vücuda ve zihne güç verir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
*Gözlere de yararlıdır.
*Enerji verir ve yorgunluğu giderir.
*Kansızlara faydalıdır.
*Anne sütünü attırır.
*Kandaki kolesterol oranını düşürür ve kan akışını hızlandırır.
*Kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığından korur.
*Kalp krizi riskini azaltır.
*Bağırsakları çalıştırarak vücuttaki zararlı maddelerin uzaklaştırılmasını kolaylaştırır ve kabızlığı giderir.
BİR TAVSİYE: Yeşil mercimeğin suyu çok faydalıdır. Kaynatıp o suyu tüketirseniz kas ağrılarından kurtulabilirsiniz.
 

KURU FASÜLYE: Türk mutfağında kış aylarının vazgeçilmez yemeğidir. Faydaları ile de vazgeçilmez olduğu ortaya çıktı. Kalp damar hastalıklarının düşmanı. Kolestrol ve şekere iyi geliyor. Dahası ete eşdeğer.

FAYDALARI
*İçerdiği hayvansal olmayan protein ve lifli yapısı ile kırmızı etten bir eksiği bulunmayan kuru fasulye, vejetaryen beslenme için de bir alternatif.
*Protein ve anorganik tuzlar bakımından çok zengin olan kuru fasulye, kemik yapısının güçlenmesine de yardımcı oluyor.
*Kuru fasulye sinirleri de kuvvetlendirir.
*Şeker hastalığına iyi gelir
*Romatizma, siyatik ve böbrek rahatsızlıklarına karşı ilaç etkisi vardır.
*Kalp ve damar tıkanıklığını önler
BİR TAVSİYE: Bilindiği gibi kuru fasülye gaz yapması ile de meşhurdur. Bunun önüne geçmenin bir püf noktası var. Baklagillerin gaz yapmasının önüne ıslatmayla geçilir. Bu nedenle kuru fasülye bir gün suda bekletildikten sonra pişirilmeli.




İŞTE ÖMRÜ UZATAN 7 YİYECEK VE FAYDALARI:

Badem: Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor. Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor.

Kahve: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor.
Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.

 

 

Tarçın: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı  dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.

Patates: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan Tarım Dairesi'ne göre en yararlı 100 besinler arasında 17. sırada yer alıyor. Akciğer kanseri, diyabet ve kalp krizine karşı koruyor. Ancak patatesi kızartmak yerine, yağsız bir şekilde haşladıktan veya fırında pişirdikten sonra yemeyi tercih edin.

Sebze çorbası: Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduğu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralı tercihi. Ayrıca, özellikle sebze çorbası sodyum bakımından zengin. Bir kase sebze çorbasında 500 miligram sodyum bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kasların düzenli olarak çalışmasını sağlıyor. Ayrıca vücuttaki sıvı miktarının dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsızlıkları konusunda tam bir ters etki yaratıyor.
Zeytinyağı: Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor.
Günde 25 ml. zeytinyağı alanların idrarlarında, hücrelere zarar maddenin seviyesinin azaldığını ortaya çıkardı. Zeytinyağı kanserin yanı sıra iyi kolesterol (HDL) oranın artmasını sağlayarak kalbi koruyor, 1 çorba kaşığı zeytin yağında 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaşığını geçmeyin. 

 

Çay: Siyah veya yeşil olsun, çayın her türü kanser riskinin azaltılmasında etkili bir rol oynuyor. Çay, kadınlarda rahim kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor. Göğüs kanseri içinse bu oran yüzde 60'a kadar çıkıyor. Çay ayrıca Alzheimer ve kalp krizine karşı vücudu koruyor.

 

KIŞ MEVSİMİNİN KORKULU RÜYASI GRİP!!!!
Soğuk algınlığı yada bir diğer adıyla grip.Hepimizin bildiği gibi doktora gidip ilaç alınca da hiç ilaç almadan istirahat edincede aynı sürede iyileşiyor.Ama Oğlum Ömer Faruk un hazırladığı bu içecek iki saatte hastalığı geçiriyor.İnsanı ayağa kaldırıyor
.
Nane,limon kabuğu,bir tutam zencefil,biraz karanfil,biraz tarçın,birazda çörekotunu cezveye koyuyoruz.Üzerine su doldurup beş dk. kadar kaynatıyoruz.Süzerek bardağa dolduruyoruz.Bir tatlı kaşığı bal ilave ettikten sonra sıcak sıcak içiyoruz.Afiyet olsun.Geçmiş olsun

 

 

 

DUMANSIZ HAVA SAHASI,SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN,
SİGARAYI BIRAKMA AŞAMASINA GELENLER NE YAPMALI?
- Karamsar olmayın.
- Sigaraya sizi yönelten nedenleri saptayıp yerine uygulanabilecek davranışlar tasarlayın, çay yerine su içmek; oturarak değil de yürüyerek sohbet etmek; meyve veya çiğ sebze atıştırmak gibi.
- Bu kararınızı eşiniz, yakınlarınız ve iş arkadaşlarınızla paylaşın ve size destek olmalarını isteyin.
- Sigara bırakma günü belirleyin ve kararınızın devamlılığı ile uğraş verin.
- İlk denemeniz başarısız olabilir. Ancak güveninizi koruyun. Her deneme sizi sonuca biraz daha yaklaştıracaktır.
- İhtiyacınız olduğu anda doktorunuzdan yardım alın.
- Sigara bırakıldıktan sonra bir daha kesinlikle yeniden başlanılmamalıdır. Sigara kullanımı konusunda her zaman yanıtınız hayır olmalı, bunu sadece kendiniz için değil, çevreniz için de yerine getirmeli ve içenlere de hayır demeyi görev bilmelisiniz

SİGARAYI BIRAKTIĞINIZ İLK 20 DAKİKADA NE KAZANACAKSINIZ?
- 20.dakikada nabız, kan basıncı, vücut ısısı normale döner.
- 24. saatte kanda karbonmonoksit gazı hızla azalır.
- 2 hafta-3 ay sonra efor kapasiteniz artar, öksürük azalır, koku ve tat duyularınız gelişir, bağışıklık sistemi güçlenir, diş ve parmaklardaki sarı lekeler kaybolur.
- 1. yılda kalp krizi geçirme riski yüzde 50 azalır.
- 5. yılda ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane kanser riski yüzde 50 azalır.
- 10. yılda felç olma riskiniz hiç sigara içmemiş olan kişiyle eş orana geriler.
- 15. yılda koroner damar hastalığı ve kalp krizi riski hiç içmeyeninkiyle aynı olur.

- Ayrıca sosyal anlamda topluma ve evinize olumlu bir davranış şekli sunacak, ekonomik olarak da hem hastalık masraflarınız azalacak hem de sigara harcamanızı daha olumlu yönde kullanabileceksiniz

 
Mor Soğan

Soğan eski çağlardan beri gıda olarak kullanılan şifalı bir bitkidir. Binlerce yıl önce taşlara yazılan yazılardan fevkalade yararlı olduğunu görüyoruz. Soğanın halk hekimliğinde kullanılması binlerce yıllık tecrübeye dayanır. Bunlar papirüs kağıtlarına veya taşlara yazılarak ifade edilmiştir. Soğanın birçok hastalıklara karşı kullanılması ihtiva ettiği bazı etkili maddelerden ileri gelmektedir. Mesela taşıdığı sulfosid sebebiyle antibiotik etkiye sahiptir.Ve vücudu Grip, soğuk algınlığı vb üst solunum yolu enfeksiyonları
na karşı dirençli hale getirir. Mor Soğanın halk hekimliğinde uzun süre kullanılan ve bilimsel olarak da kliniklerde etkisi tesbit edilen iki önemli tedavi edici özelliği vardır.

Kalbi güçlendirir dolaşım bozukluğunu giderir:

Mor Soğan suyu kalbi güçlendirmektedir. Ayrıca kan basıncını (tansiyonu) düşürücü etkiye sahiptir. Kan yapımına yardımcı olur ve ağır kansızlık vakalarını ortadan kaldırır. Kan temizleyici etkisi yanında kalp çarpıntısını giderir. Kalp hastalıklarının belki de başında kalp enfarktüsü gelmektedir. Bu şifalı bitki kalbimizi enfarktüse karşı da korumaktadır. Koruma mekanizması şöyledir:

 *İhtiva ettiği flavonoid etkisiyle damarları genişletir yüksek tansiyonu düşürür.

 *Kanı sulandırır.

 *Kolesterolü düşürür.

 *Taşıdığı esterler kanın pıhtılaşmasını önler.Bunun için Mor soğan ya muntazam ve sürekli olmak üzere çiğ yenmeli veyahut da günde üç defa yemeklerden önce birer çorba kaşığı soğan suyu içilmelidir. Soğanın daha çok pişik yönden destek olması gibi faydaları sebebiyle birçok psikosomatik hastalıkta önemli tesiri olduğu düşünülmektedir. Bu tesir aşırı endişeyi ortadan kaldırmasından veyahut da stresi yok etmesinden ileri gelmektedir. Bunun için Mor soğan düzenli ve sürekli olarak çiğ yenmelidir. Bu iki önemli etkisi yanında  mor soğan daha birçok hastalıkların tedavisinde veya korunmasında kullanılmaktadı
r.

Bunlara kısaca değinelim:

 *Burun kanamalarını durdurmak amacıyla soğan yumrusu ikiye kesilir yarısı burnun önüne bağlanır.

 *Soğan mide mukozasındaki bezlerin salgısına uyarıcı etki yaptığı için iştah açma özelliğine sahiptir. Bu sebeple iştahsızların salatada veya çiğ olarak bol soğan yemeleri gerekir.

 *Çocuklarda bağırsak parazitlerini dökmek üzere aç karnına günde üç defa yemeklerden önce birer tatlı kaşığı soğan suyu içilmelidir.

 *Karın sancılarına ve mide kanamalarına karşı çok ince doğranmış soğan süt içerisinde kaynatılarak içilir. Dibinde toplanan soğanlar ise yenir.

 *Mide ve bağırsaklarda gaz oluşumuna ayrıca mide boğaz yanmasına karşı ince doğranmış mor soğan ekmekle yenir.

 *Ayak bacak karın göğüs ve ellerdeki şişmelere karşı günde üç defa yemeklerden önce birer çorba kaşığı soğan suyu içilir.

 *Boğaz iltihabı (Larenjit)’in tedavisi sesin güzelleştirilmesi sinirsel rahatsızlıkları
n tedavisi öksürüğe bronşit ve boğaz ağrısına karşı en iyi ilaç soğan suyunun balla karıştırılarak yenmesidir. Bu maksatla hazırlanan macundan günde üç çorba kaşığı yenmelidir.

 *Nasırları yok etmek için sirke içerisinde kaynatılan mor soğan nasır üzerine konarak bağlanır ve bu işlem birkaç kez tekrarlanır.

 *Balgam çıkarmak amacıyla mor soğan yağ içerisinde çıtırdayacak kadar pişirilir mümkün olduğu kadar sıcak halde göğüs üzerine sürülerek ovulur. Böylece kolayca balgam çıkarılması sağlanır.

 *Çıbanları olgunlaştırmak için soğan yumrusunu oluşturan yapraklar haşlanarak çıban üzene konur.

 *Dizanteri veya bağırsak iltihaplarına karşı çiğ yumurta sarısı taze tereyağı iyice ezilmiş kimyon tohumu ve fazla miktarda soğan suyu karıştırılır ve günde üç defa birer çorba kaşığı yenir.

 *İdrar yolları ağrılarında taze kesilmiş ve ısıtılmış soğan sıcak sıcak ağrıyan yerin üzerine konur ve bu işlem birkaç kez tekrarlanır.

 *Dudaklarda uçuklama her insanın başına gelmiştir. Bunlardan kesilmiş mor soğanla ovarak kurtulabilirsiniz.

 *Genciyle yaşlısıyla çoğu insanlarımızda saç kepeği sıkıntısı vardır. Mor Soğanla hazırladığınız karışım bu üzüntünüzü ortadan kaldırabilmektedir. Nasıl mı hazırlayacaksı
nız? Çok kolay. Bunun için üç-beş kuru mor soğan ince ince kıyılır ve tuvalet ispirtosunda bir hafta bekletilir. Bunu takiben hazırlanan karışım bir şişeye süzülür. Bir litre suya bu eridikten 3-4 damla ilave edilerek saçlar iyice yıkanır. Bu tedaviye en az bir hafta devam edilir.

 *Romatizmal ağrılarda ağrıyan yere ve arı sokmalarında ilk tedbir olarak soğan suyu sürülür.

 *Şeker hastalığına karşı bol miktarda mor soğan yenir.

 *El ve ayak tırnaklarının çabuk kırılması halinde tırnakları sık sık mor soğan suyu ile ovmak gerekir.

 *Safra kesesi salgısını artırır ve bunun sonucu olarak taş oluşumunu önler.

 *Kesik ve yanık yaralarının mikrop almaması için mor  soğan suyu sürülür.

 *Bunların dışında soğanın vücuttaki zehirli maddeleri yok etme hazmı kolaylaştırma idrar sökücü kramp çözme gribi önleme ameliyattan sonraki hissizliği giderme gibi daha birçok etkileri de vardır. Bugün başta sarı mor ve kahverengi olmak üzere çok değişik soğan çeşitleri vardır. Hepsinin hastalıklara karşı tedavi özelliği hemen hemen aynıdır. Soğan bazıları tarafından kokusu sebebiyle  sevilmemektedir. Ağızdaki soğan kokusunu gidermek için maydanoz veya kahve çiğnemeli elma veya bal yemelidir. Soğandan istenen faydayı elde edebilmek için doğru kullanılması gerekir. Mesela soğan hiçbir zaman kullanılma vaktinden önce soyulmamalı veya küçük parçalara ayrılmamalıdır. Nitekim soyulan ve kesilen soğanların hava ile temas ettiğinde ihtiva ettiği birtakım tedavi edici maddeleri kaybolmaktadı
r. Soğanın doğrandıktan yarım saat sonra içerisinde bazı ayrışmalar meydana geldiği tesbit edilmiştir. ekşimesine ve karın ağrılarına sebep olmaktadır. Salatalara soğan ilavesi tavsiye edilmektedir. Sos içerisindeki soğanın hazmı ise çok zordur. Soğan hiçbir  zaman sarımsağın yanında yenmemelidir. Aksi takdirde bağırsaklarda mayalanma sonucunda ağrı yapar. Acı soğanların acılığını hissedip gözlerinizin yaşarmaması için çok keskin bıçakla kesilmesi gerekir.
 
"Bu hafta beynine iyi bak!"
adli "beyin kullanma kilavuzu"
kitapcigindan birkac alinti:

Beyin acik havada ve ayaktayken
daha iyi calisir.
Onemli kararlarinizi
acik havada yururken alin.

Beyin orneklerle akil yurutur.
Kararsiz kaldiginiz bir durumda
"Ataturk benim yerimde olsaydi
ne yapardi?" diye dusunun.

Yabanci bir dil ogrenme ve ezber
beyni guclendirir.
Her gun birkac yeni kelime
ogrenin ve kullanin.

Zihinsel jimnastik yapin.
Bunun icin basta Sudoku olmak re
bulmaca ve satranc gibi
oyunlari kullanabilirsiniz.

Zihinsel rutinlerinizi kirin.
Bazen telefonu sol elinizde
tutun,  cantanizi diger elinizde
tasiyin, evinize baska bir yoldan
gidin.

Zihinsel zevklerinizi
zenginlestirmek icin her gun mutlaka iyi bir  ozdeyis
kitabindan,
birkac cumle okuyun.
Guzel bir resme bakin.
Sevdiginiz bir muzigi
gozleri kapali dinleyin.

Bir konu hakkinda dusunurken,
nasil dusundugunuzu de gozlemleyin.
Dusunmek uzerine dusunmek,
dusunce kalitesini artirir.

iyi bir uyku
kaliteli bir beynin temelidir.
24 saati gecen uykusuzluk
sarhosluga benzer bir sekilde
beyin fonksiyonlarini
etkilemektedir.

Bol ve temiz "birinci el"
oksijen beyin icin cok onemlidir.
Beyin vucuda alinan oksijenin
dortte birini tek basina tuketir.

Farkli dusunme tarzlari
beyni gelistirir.
Cocuklar ve hayvanlarla
daha fazla vakit gecirin.
Sizden farkli dusunen
insanlarla konusun.

Kullanilmayan organ korelir.
Surekli TV seyrederek beyninizi
dusuk viteste calistirmayin.
Beyninizin sinirlarini zorlamayan
etkinlikler, beyninizi gelistirmez.

Beyin diyeti yapin. Beynimiz
"garbage in garbage out"
ilkesine gore calisir.
Yani beninize cop girerse,
beyninizden cop cikar.
Beyninizi neyle beslediginize,
midenizi neyle beslediginiz kadar
dikkat edin.

Kafanizda en cok neyi dusunurseniz,
hayatinizda onu cogaltirsiniz.
Gunde aklimizdan 60 bin ile 80 bin
arasi dusunce gecer. Bu dusunceler ne hakkinda?

Beynimiz kendisinin nasil calistigi
hakkindaki bilgi ve inanclarina gore calisir.
Beynin calismasi hakkinda yanlis bilgilere sahip
oldugumuzda,
beynimiz de yanlis calisir.

Bu gerçek bir nöroloji testidir.
Rahatça oturun va sakinleşin, aşağıdaki üç işlemi bir dakikadan kısa sürede yapmalısınız. Sadece bakarak bulmalısınız, Mouse imleçini kullanmamalısınız, kolay gelsin.

1 - Aşağıda C’yi bulun. İmleç yardımı almayın.

OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOCOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOOOOOO OOOOOOOOOOOO

2- Eğer C’yi bulduysanız, şimdi de 6′yı bulun

9999999999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999
9999999999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999
9999999999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999
9999699999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999
9999999999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999
9999999999999999999 9999999999999999 9999999999999999 99999

3 - Son olarak N’yi bulun, biraz daha zor gibi…

MMMMMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMMMMMMMMM MMMMNMMMM
MMMMMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMM
MMMMMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMM
MMMMMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMM
MMMMMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMMMMMMMMM MMMMMMMMM

Bu bir şaka değildir. Üç testi de geçebildiyseniz, Nöroloğunuza yıllık ziyaretinizi iptal edebilirsiniz.
Beyniniz muhteşem çalışıyor ve Alzehimer hastalığından uzaktasınız. Tebrikler!

HAFIZANIZI GÜÇLENDİRMEK İÇİN 8 ADIM...   
     Hayat aynı rutininde devam ediyor ve sıkılıyorsanız, yaşamı
farklılaştırmanız ve beyninizi alışkanlıklarını bırakmaya zorlamanız
gerekiyor. Bu size hem zihinsel zindelik hem de rahatlamayla birlikte
mutluluk getirecek. Ailem.com’un verdiği ve okuduğunuzda basit gibi gelen,
ancak uyguladığınızda ne kadar katı alışkanlıklara sahip olduğunuzu
görmenizi sağlayacak önerileri mutlaka uygulayın. Unutmayın hayata bir kere
gelme şansınız var ve ilk önce kendinize dikkat edin:

1- Vücudunuzu yeni davranışlara alıştırın. Saçınızı tararken, dişlerinizi
fırçalarken, kahvenizi karıştırırken ya da diğer günlük basit işleri
yaparken sürekli kullandığınız elinizi değil diğer elinizi kullanın.

2- Gözlerinizi kapatın ve odada yolunuzu duygularınızla bulmaya çalışın.
Bilinçli olarak sesleri dinlemeye ve kokuları almaya çalışın. Bazen yerden
bir şey almanız gerektiğinde, ayaklarınızı kullanın mesela kapıyı ayağınızla
kapatmak gibi... Kitap okumayı seviyorsanız bir sayfayı baş aşağı okuyun.

3- Birisini eleştirmek yerine övgü dolu sözler bulun ve söyleyin.
Yargılayıcılığınızı askıya aldığınızda, o kişi sandığınızdan daha iyi insan
olmaya başlayacak.

4- Buzdolabınızın içine dikkatlice bakın. Daha sonra kapağını kapatın.
İçindekileri teker teker sıralamaya çalışın. Eviniz için de aynı şeyi
yapabilirsiniz, pencerenin önündekileri ya da duvardaki resmin ayrıntılarını
inceleyebilirsiniz.

5- Her gün 5 dakika, kendinizi bir başka insanın yerine koyun ve olaylarını
onun bakış açısından anlamaya ve hissetmeye çalışın. Bir aktörmüş gibi
yapın, rol gereği yani ve kişi gibi davranın. Ne hissederse hissedin.

6- Her zaman üzüntü ya da şüpheye yakalanıyorsanız ve kendinizi
başkalarından daha aşağı görüyorsanız, bunun yerine en çok istediğiniz şeyi
ayrıntılı olarak tasarlayın ve elde ettiğinizdeki yaşamınızı düşünün.
Negatif düşünceleriniz olduğunda pozitife çevirmek için gün boyunca bunu
uygulayın.

7- Her günün sonunda o ana kadar ne yaptığınızı 60 dakikada gözden geçirin.
Bu gününüzü daha önemli hale getirmek için iyi yardımcı yoldur. O ana kadar
olan tüm aktivitelerini zihinsel olarak gözden geçirin. Hafızanız gününüz
hakkındaki boşlukları, anları kasıtsız olarak açığa vuracaktır. Siz de
bunları daha iyi değerlendireceksiniz.

8- Esnek olmak ve kolayca uyum sağlamak için hayatınızı değiştirin, her gün
farklı bir şeyler yapın. Farklı bir mağazadan alışveriş yapın ya da rutin
ev-iş yaşamından çıkın.




 

HER DERDE DERMAN ŞİFALI BİTKİLERİ BURADAN BULABİLİRSİNİZ

ADAÇAYI:
Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.
AHUDUDU:
Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.
ANASON:
Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.
ASMA:
Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
AVOKADO:
Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir. Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir.
AYRIKOTU:
İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.
AYVA:
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.
BADEM:
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.
BAKLA:
İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
BAMYA :
Halsizliğe karşı bire bir. 100 gram bamya günlük magnezyum (hücrelerin enerji depolamasına yarayan madde) ihtiyacımızın üçte birini ve yüzde 10'dan daha fazla miktarda ise günlük demir (akyuvarların vücut içinde oksijen taşımasını sağlıyor) ihtiyacımızı karşılıyor.
BEZELYE:
Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir. BROKOLİ:
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.
BUĞDAY:
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.
CEVİZ AĞACI:
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır.
ÇAMFISTIĞI:
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.
ÇEMEN:
Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.
ÇİLEK:
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.
ÇÖREKOTU:
İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.
DEFNE:
Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.
DENİZ KADAYIFI:
Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.
DENİZ YOSUNU
Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.
DEVEDİKENİ:
Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.
DOMATES:
Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az
DUT:
Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.
EBEGÜMECİ:
Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
ELMA:
Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
ENGİNAR:
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler
FESLEĞEN:
Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.
FINDIK:
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.
GELİNCİK:
Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.
GREYFURT:
C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.
HATMİ:
Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir. HAVUÇ:
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir. Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. .
ISIRGAN:
Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
ISIRGAN:
Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.
ISPANAK:
Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.
İNCİR:
Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.
KARANFİL
: Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.
KEKİK:
Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır

Fibromiyalji

stres-kadinÇağın hastalığı ‘fibromiyalji’ dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte tetiklendi! ‘Her tarafım ağrıyor’, ‘sabahları uyanamıyorum’, ‘sürekli yorgunum’ diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Özellikle kariyer kadınının muzdarip olduğu ve ‘orta yaş’ hastalığı olarak bilinen fibromiyaljiklerin arasına ‘gençler’ de katıldı.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Aynur Özenir Başol; çağın hastalığı haline gelen ve ekonomik krizle birlikte artış gösteren kronik ağrı sendromu fibromiyalji hakkında şu bilgileri verdi:

Fibromiyalji nedir?

Yaşam kalitesini ciddi derecede bozan fibromiyalji; tükenmişlik sendromu, kronik ağrı sendromu veya kronik yorgunluk sendromu olarak tanımlanabilir. Yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, uyku düzensizlikleri ve bazen de spastik kolit dediğimiz tuvalete çıkma problemlerinin eşlik ettiği kronik bir hastalıktır.

KALPLE YARIŞIYOR!

Günlük hayatı nasıl etkiler?

Kişilerde iş kalitesini düşürür, dikkat ve algılamayı azaltır. Yaşam keyfinizi etkilediği için motivasyonu ve verimliliği düşürür. Amerika’da yapılan istatistiklerde; iş gücü kaybına yol açtığı için, maliyeti en yüksek hastalıklar sıralamasında, kalp hastalıklarının ardından ikinci sırada yer aldığı belirlenmiştir. Yani ekonomiyi, iş hayatını ve gündelik yaşamı olumsuz etkileyen fibromiyalji için ‘çağın hastalığı’ diyebiliriz.

En çok kimlerde görülür?

Kadınlarda ve genç erişkin grupta çok sık görülür. Özellikle menopoz döneminde artış kaydediyor.

MÜKEMMELİYETÇİLER VE İŞKOLİKLER DİKKAT

Neden daha çok kadınlarda görülüyor?

Kadınlarda değişen hormonal sistemlerin (adet dönemleri, menopoz) ortaya çıkardığı stres ve kaygı, baş edilmesi güç durumlara neden oluyor. Bu durum, hastalığın tekrarlamasında ve yerleşmesinde uygun zemin hazırlıyor. Kadınlarda menopoz ve stresin hastalık üzerindeki etkinliğini vurgulayan kortzol hormon çalışmaları da bunu desteklemektedir.

Kadınların adet dönemleri, menopoz ve hormonal dengelerdeki değişiklikler gibi fizyolojik etkenlere ek olarak; spor alışkanlığının olmayışı, evde vücutlarına fazla yüklenmeleri, aşırı temizlik yapmaları ya da sık sık ev eşyalarının yerlerini değiştirmeleri gibi etkenler fibromiyaljiye zemin hazırlıyor. Ayrıca soğuk-sıcak farkına maruz kalmak gibi çevresel etkenler de fibromiyaljinin nedenleri arasında sayılabiliyor.

Fibromiyaljinin nedeni nedir?

Nedeni tam olarak bilinmiyor. Daha çok hassas yapılı ve her şeyden çabuk etkilenen kişilik yapısındakilerde görülüyor. Mükemmeliyetçiler, işkolikler ve uygun olmayan çevresel faktörlerin olduğu ortamlarda çalışanlar (mimarlar, diş hekimleri, ofiste masa başı işi yapanlar, borsacılar, gazeteciler…) bu grubun içinde değerlendirilebilir.

GENÇLER DE FİBROMİYALJİK OLDU

Son dönemde bir artış var mı?

Fibromiyaljide son dönemde bir artış gözleniyor. Çünkü ekonomik krizle birlikte hayat standardımızı korumak için çalışma tempomuzu artırdık; artık neredeyse iki katı çalışıyoruz ve yoruluyoruz. Alışılan iş ortamını, hayat şartlarını kaybetmek de hastalığı tetikliyor. Günümüz koşullarında; kriz ortamında, her evden bir kişinin işini kaybettiği, yarı maaşla günlük yaşamı devam ettirebilme gibi kaygılara sahip olduğumuz bugünlerde, yorgunluk ve stresle birlikte bu hastalığın artış göstereceği de aşikardır.

Öte yandan son dönemde hastalık yaşı daha genç gruba da kaydı. Bunda; genç erişkin dediğimiz meslek okulu ya da üniversite bitirmiş, iş beklentisindeki gençlerin bu beklentilerinin gerçekleşmemesi ve gelecek kaygısı da etkili oluyor.

Ayrıca etrafımızdaki kişilerde sürekli işsiz kalma kaygısının yarattığı stres bizi de etkiliyor. Çalışma koşullarının ağırlığı, günlük yaşamın getirdiği zorlukların yol açtığı stresle tetiklenen hastalık; kişi koşulları değiştiremediğinde iyice durum kısır döngüye dönüşüyor ve iyileşmesi giderek zorlaşıyor. Çünkü stresle birlikte sürekli kasılan kişide, bir süre sonra kasın kasılma ve gevşeme kabiliyeti ortadan kalkıyor; sürekli kasılmış adeleye bağlı oluşan ağrı da kronik ağrı sendromuna neden oluyor.

Aynı zamanda nemli hava, soğuk, yorgunluk ve stres; iyileşme gösteren kişide, hastalığın tekrarlamasına da yol açıyor.

ÜÇ AYDIR ‘YORGUN’SANIZ DOKTORA GİDİN

Hastalık belirtileri nelerdir?

Hasta, ağrının bir yerden başlayıp bütün vücuduna yayıldığını ifade eder. Ağrı; yanıcı, sızlayıcı olarak tarif edilir. Uyku bozukluğu; çok uyuma, bazen uykusuzluk sonuçta derin olmayan ve dinlendirmeyen uykuyla birlikte kişinin duygu durumu bozulur. Yanıcı ağrılara bazen dengesizlik hissi, karın ağrısı ve tuvalete çıkma alışkanlıklarında değişiklik gibi şikayetler de eşlik eder.

Tanı nasıl konulur?

Bir hastaya fibromiyalji teşhisi koymak için; üç ay şikayetlerin ve belirtilerin devam etmesi gerekir. En az 12 noktada (ensede baş-boyun geçiş noktası, önde iman tahtasının yanı, omuz başları, dirsek dış yüzü, kürek kemiğinin iç yüzleri, bel kalça geçiş noktası, kalçada dış yan dış, diz iç kısımları vb.) ağrıya hassas olunması temel şarttır. Hastanın şikayetlerinin ve hikayesinin yanı sıra yapılacak tetkiklerle tanı konulur. Sık sık başka hastalıklarla karıştırılan fibromiyaljide, bu karışıklığı önlemek için yapılacak tetkikler büyük önem taşır.

Hangi doktora gitmek gerekir?

Fibromiyalji hastaları teşhis için romatoloji uzmanına, tedavi içinse fizik tedavi ünitelerine başvurmalı. Ancak komplike bir hastalık olduğu için tedavisinde birçok branştan destek alınabilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman hekiminin başkanlığında; psikolog, iş-uğraşı terapisti ve fizyoterapistten yardım alınır. Gerekli olduğunda diğer branş hekimlerinden konsültasyon desteği alınır ve tedavi multidisipliner şekilde yönlendirilir.

PATRONA DA İŞ DÜŞÜYOR!

Nasıl tedavi edilir?

Fizik tedavi, egzersiz, ilaç tedavisi büyük yarar sağlıyor. Ancak şikayetlerin durumuna göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Örneğin; hastalardaki ruhsal dengesizlikler; asabi olmak, günlük problemleri çözmede güçlük, tahammülsüzlük ve hüzünlü ruh halinden, depresyona kadar ilerleyebilir. Bu sebeple tedavilerinde ruhsal durumunu düzenleyen ilaçlar kullanılır.

Hastalarda eşlik eden diğer bulgular arasında; kabızlık-ishal -karın ağrıları gibi irritabl barsak sendromu dediğimiz bulguların yanı sıra, sık idrara çıkma ve cinsel tatminsizlik ile isteksizlik de sayılabilir. Bu şikayetlerin varlığında, fizik tedavi doktorunun dışında, başka ilgili hekimlerden destek istenebilir.

Kas ağrıları için enjeksiyon tedavilerinden (nöralterapi) yarar gören hastada iyileşme durumunun uzun süreli olması için spor önerilebilir. Germe ve aerobik egzersizleri programa alınabilir, stresi de kontrol ettiği için yoga ya da tai-bo önerilebilir. Tedavi boyunca haftada üç gün-kırkbeş dakika yüzmesi de tedavinin başarı oranını artırır.

Fibromiyalji hastalarının yüzde 50’sinde tükenmişlik duygusu, baş etme güçlüğü ve dayanıklılıkta azalma vardır. Bu bulgularda ailenin ve iş çevresinin tedavi sürecinde destek olması gerekir. Aile, hastanın stresini azaltması ya da daha az yorulması konusunda; işverenler ise iş saatlerinin kişiyi daha az zorlayıcı şekilde düzenlenmesi ya da uygun iş pozisyonunun ayarlanması gibi konularda destek olabilir.

KENDİNİZE UYGUN HOBİ VE SPORU KEŞFEDİN

Fibromiyaljik olmamak için ne gibi önlemler alabiliriz?

* Hava koşullarına uygun giyinme
* Havasız ortamlardan kaçınma
* Hava akımları arasında kalmama
* Sigaralı ortamlarda bulunmama
* Stresten kaçınma, stresle mücadele yollarını öğrenme
* Kendisiyle barışık yaşayabilmesi için gerekirse psikolog desteği almak
* Sağlıklı beslenme
* İş-dinlenme saatlerini uygun ayarlama
* Çalışma ortamını düzenlemek: Ergonomik koltuk, uygun yükseklikte masa, göz hizasında bilgisayar monitörü, dirseğin-kolun düşmesini engelleyen klavye gibi.
* Kendine uygun, gerçekten severek yapacakları ve relaks olabilecekleri hobiler edinmek
* Kendine uygun sporu yapma
* Yoga, yüzme, thai-chi ve tai-bo gibi ruh ve vücut bütünlüğü getiren aktiviteler yapmak


MODA DİYET DUYURULAR
 



MERHABA SİTEME HOŞ GELDİNİZ HER DERDE DERMAN SAYFASINA mutlaka bakmalısınız size uygun bir derman mutlaka var.Cilt bakımından sigarayı bırakmaya kadar pek çok konuda sizi aydınlatacak bilgileri bulabilirsiniz. LÜTFEN ZİYARETCİ DEFTERİNİ YAZMADAN ÇIKMAYINIZ ZİYARETİNİZ İÇİN . TEŞEKKÜR EDER YİNE BEKLERİM

-----belisa-moda.tr.gg-----

 
Bugün 14592 ziyaretçikişi burdaydı!
www.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.ws

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol